BİR FİDAN, BİR HAYAT: YAŞAM HAKKI ELİNDEN ALINANLAR AĞAÇLARDA YAŞIYOR
Mimoza Kadınları Derneği, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde anlamlı ve güçlü bir farkındalık projesini hayata geçirdi. Ankara Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Daire Başkanlığı ve Yeşil Alanlar Müdürlüğü iş birliğiyle düzenlenen etkinlikte, “Bir Fidan, Bir Can – Her Fidan Bir Umut” diyerek yola çıkan dernek, yaşam hakları ellerinden alınan kadınlar ve çocuklar için fidan dikti. Her fidana, katledilen kadınların ve çocukların isimlerinin yer aldığı alüminyum künyeler asıldı.
“Kadınların isimleri sadece mezar taşlarında değil, dallarda da yaşasın”
Etkinlikte konuşan Mimoza Kadınları Derneği Başkanı Merih Uzun, sözlerine duyarlı katılımcılara teşekkür ederek başladı ve bu projenin sadece bir ağaçlandırma faaliyeti değil, aynı zamanda bir hak savunusu ve toplumsal farkındalık çağrısı olduğunu vurguladı:
“Kadın ve çocuk cinayetlerine karşı sessiz kalmayacağız. Bu proje ile onların isimlerini doğada yaşatacağız. Her fidan onların sesi, her dal onların umudu olacak.”
Başkan Uzun, fidanların sadece süs ağaçlarıyla sınırlı kalmayacağını, ilerleyen dönemlerde meyve ağaçlarıyla da çeşitleneceğini belirterek, bu ormanın bir “yaşam alanı ve toplumsal hafıza” niteliği taşıyacağını dile getirdi:
“İstiyoruz ki bu ormana gelen çocuklar, annelerinin adını taşıyan bir ağaçtan meyve toplasın. Kadınların isimleri yalnızca mezar taşlarında değil, dallarda da yaşasın.”
8 Mart’tan 25 Kasım’a: Sürekliliği olan bir mücadele
Etkinlikte, 8 Mart’ın ardından her yıl 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ve 5 Aralık Kadın Hakları Günü gibi önemli tarihlerde de fidan dikimlerinin sürdürüleceği belirtildi. 2025 yılına kadar toplamda 8.422 fidanın toprakla buluşması hedefleniyor.
Üç Ayaklı Mücadele: Toplum, Medya, Hukuk
Merih Uzun konuşmasında, kadın cinayetlerinin yalnızca bireysel değil, yapısal bir sorun olduğuna dikkat çekerek, çözüm için üç temel ayağa vurgu yaptı:
Toplumsal farkındalık ve eğitim: Kadına yönelik şiddetin insan hakları ihlali olduğunun anlatılması, eğitimler ve seminerlerle bilincin artırılması.
Medya sorumluluğu: Şiddeti meşrulaştırmayan, aksine sorunun kökenine inen yapıcı bir yayın dili geliştirilmesi.
Yasal düzenlemeler ve devletin rolü: Caydırıcı yasaların çıkarılması, hızlı ve etkin yargı süreçlerinin işletilmesi, destek mekanizmalarının güçlendirilmesi.
“Kadın güçlenirse toplum güçlenir. Toplum güçlenirse ülke güçlenir. Bu fidanlar, sadece birer ağaç değil; yaşam hakkı için yakılan birer mumdur.”
Etkinlik, katılımcıların fidanları toprakla buluşturması ve isim künyelerinin asılmasıyla son buldu. Mimoza Kadınları Derneği, bu projenin diğer belediyelerle ve kurumlarla da yaygınlaştırılması için çalışmalara devam edeceğini duyurdu.