Mimoza Kadınları Derneği’nden İtalya Parlamentosu’nun Kadın Hakları Kararına Destek

İtalya’da kadın hakları adına tarihi bir adım atıldı. İtalya Parlamentosu, yaşam hakkı ellerinden alınan kadın ve çocukların faillerine müebbet hapis cezası verilmesini öngören yasayı, tüm partilerin katılımıyla kabul etti. Bu önemli kararı değerlendiren Mimoza Kadınları Derneği Genel Başkanı Merih Uzun, Türkiye’de kadın ve çocuk cinayetlerine dair hukuki yetersizliklere dikkat çekerek şu açıklamada bulundu: “İtalya'da parlamentonun tüm üyelerinin ortak kararıyla alınan bu karar, kadın hakları mücadelesinde dönüm noktasıdır. Ne yazık ki ülkemizde 2002 yılından bu yana artarak devam eden kadın ve çocuk ölümlerine karşı uygulanan cezalar, hâlâ caydırıcılıktan uzaktır. Biz Mimoza Kadınları Derneği olarak, yıllardır bu konuda farkındalık projeleri yürüterek kamuoyunu bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Ancak yasaların yetersizliği, bizim gibi sivil toplum kuruluşlarının çabalarını boşa çıkarmaktadır.” Genel Başkan Merih Uzun, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne de çağrıda bulunarak şöyle devam etti: “Bizim de parlamentomuzun, tıpkı İtalya’da olduğu gibi tüm siyasi partilerin ortak kararıyla müebbet hapis cezasını içeren düzenlemeleri hayata geçirmesi gerekmektedir. Kadınların yaşam hakkı için adaletin gecikmeden, amasız uygulanmasını talep ediyoruz. Bu çağrımızı tüm yerel ve ulusal medya aracılığıyla duyurmak istiyoruz.” Haber: Atasavun Yiğit

Mimoza Kadınları Derneği ve Galatya Sosyal Girişim İşletme Kooperatifi Güçlerini Birleştirdi

Mimoza Kadınları Derneği (MimKa-Der) Genel Merkezimizde, Galatya Sosyal Girişim İşletme Kooperatifi Yönetim Kurulu ile önemli bir iş birliği toplantısı gerçekleştirdik. Toplantıda kadın dayanışmasını güçlendirecek, toplumsal fayda sağlayacak ve sosyal girişimciliği destekleyecek ortak projeler üzerinde fikir birliğine varıldı. Karşılıklı deneyim ve vizyonların paylaşıldığı bu toplantı sonucunda; kadınların ekonomik, sosyal ve kültürel alanda daha güçlü temsili için somut adımlar atılması kararı alındı. Ortak projelerimizin ilk adımlarını yakın zamanda kamuoyu ile paylaşacağız. Toplantıya katılan Galatya Sosyal Girişim İşletme Kooperatifi adına: Yönetim Kurulu Başkanı Oya Şafak, Başkan Yardımcıları Özlem Özkaya ve Halıt Erşan Çırak, Kurucu Üyeler Halime Çemberlikaya ve Ela Kuzu, Onursal Üye Elçin Temteriz’e katkılarından dolayı teşekkür ederiz. Mimoza Kadınları Derneği adına ise: Genel Başkan Merih Uzun, Başkan Yardımcısı Ata Savun Yiğit, Sayman Nuriye Toraman ve eşi Şinasi Toraman, Yeni üyelerimiz Lütfi Dolunay ve Pernur Dolunay toplantıya katılarak görüş ve katkılarını sundular. Yeni iş birlikleriyle kadınların sesi daha güçlü çıkacak. Tüm destekçilerimize teşekkür ederiz. #BirFidanBirCanHerFidanBirUmut #KadınDayanışması #SosyalGirişimcilik #ABB #EtimesgutBelediyesi #KeçiörenBelediyesi #AltındağBelediyesi #ÇankayaBelediyesi

YANGINLARLA MÜCADELE İÇİN KATILIMCI YÖNETİM ANLAYIŞI ZORUNLULUKTUR

Yangınların etkilerinin azaltılması belirlenecek doğru stratejilere,  gerekli ve yeterli olması kaydıyla alınacak önlemlere, yangınlar için yapılması zorunlu olan hazırlıklara bağlıdır. Orman yangınları ile mücadele çalışmaları ülkemizde yasa ile Orman Genel Müdürlüğüne verilmiştir. Bu nedenle OGM tarafından yapılacak yangınla mücadele çalışmalarının yangın öncesi, yangın anı ve yangın sonrası için iyi hazırlanılması, katılımcı,devamlılığı olan bir çalışma düzeninin kurulması , kurumlararası işbirliğinin ortak tatbikatlarla geliştirilmesi gerekli ve önemli olacaktır. İklim değişikliğinin çarpan etkisi dikkate alınarak yangınlarla ilgili günümüz şartları ile uyumlu yasal düzenlemelerin yapılması gereklidir. Yangınlar konusunda yeterli bilgi ve deneyime sahip olunması, katılımcı bir toplum oluşturulması, bütüncül bir yangın yönetim anlayışının değerli kılınması  çok önemlidir. Yangınla mücadele çalışmalarına katılan 1-İlgili tüm kurumlar, 2-Yerel yönetimleri itfaiye teşkilatı, 3-Sivil toplum örgütleri ve 4-Yerel halkın(orman içi ve yakınında yaşayan ve bulunanlar) katılımı ile yangın öncesi önlemlerin ağırlıklı olarak ele alındığı, yangınların sayılarının azaltılmasına yönelik çalışmalar ile yangın başlangıcında güvenli, erken ve etkin müdahale şartlarının belirlenmesi, yangın organizasyon ve koordinasyonun sağlıklı olarak belirlenmesi gereklidir. Yerel halkın orman ve bina yangınları, orman ile tampon zon oluşturulması,yanıcı yükünün azaltılması, tarımsal etkinlikler, tahliye ve ilk yardım vd konularında tatbikatlarla eğitilememesi önemli bir eksikliktir. Yangınlarla  ilgili OGM personelinin eğitim eksikliği ise tartışılan bir konudur. Yangınlarda birkaç yılda deneyimli olunması neredeyse mümkün değildir. Oysa OGM yeni işe aldığı personeli yerel orman idarelerindeki personel tarafından yeterli olmayan  bir eğitime tabi tutularak doğrudan yangınla ilgili araçlarda görevlendirmek zorunda kalınıyor. Çünkü yangınla ilgili araçlarda halen yeter sayıda personel yoktur. Asgari 5 personel olması gereken yangın arazözlerinde  yangına hassas bölge müdürlüklerinde bile 2-3 personel mevcut olduğu ifade edilmektedir. Bu personelin bile gerekli deneyime sahip olmaması ve yangın işçisi olarak ifade edilenlere yeterli eğitim verilememesi yangına müdahale sorunları yanında can kayıplarına neden olmaktadır. İzmir, Buca Tınaztepe’de Türkiye’deki tüm yangın işçilerinin eğitilmesi amacıyla hazırlanan ve eğitime başlamadan Üniversiteye devredilen Yangın İşçi Eğitim Merkezinin acilen açılması gereklidir. Bir başka sorunda yangınla görevli personelin Kişisel koruyucu donanım olarak ifade edilen ve personelin korunmasını sağlayan unsurların yangınlarda yeterince kullanılmamasıdır. Ülkemizde tartışılan konulardan biri de hava araçlarının yangınlardaki etkinliği , hatta ne miktar olması gerektiğidir. Ahmet Hüsrev Özkara (Türkiye Ormancılar Derneği Genel Başkanı) sözlerine şu şekilde devam etti. Hava araçları ilk müdahale aracı olarak kullanılması neredeyse zorunluluktur. Ancak asıl sorun yerden müdahale eden personelin sayısal yetersizliği ve eğitim-deneyim eksikliğidir. Dedi. Haber: Atasavun YİĞİT

BİR FİDAN, BİR HAYAT: YAŞAM HAKKI ELİNDEN ALINANLAR AĞAÇLARDA YAŞIYOR

Mimoza Kadınları Derneği, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde anlamlı ve güçlü bir farkındalık projesini hayata geçirdi. Ankara Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Daire Başkanlığı ve Yeşil Alanlar Müdürlüğü iş birliğiyle düzenlenen etkinlikte, “Bir Fidan, Bir Can – Her Fidan Bir Umut” diyerek yola çıkan dernek, yaşam hakları ellerinden alınan kadınlar ve çocuklar için fidan dikti. Her fidana, katledilen kadınların ve çocukların isimlerinin yer aldığı alüminyum künyeler asıldı. “Kadınların isimleri sadece mezar taşlarında değil, dallarda da yaşasın” Etkinlikte konuşan Mimoza Kadınları Derneği Başkanı Merih Uzun, sözlerine duyarlı katılımcılara teşekkür ederek başladı ve bu projenin sadece bir ağaçlandırma faaliyeti değil, aynı zamanda bir hak savunusu ve toplumsal farkındalık çağrısı olduğunu vurguladı: “Kadın ve çocuk cinayetlerine karşı sessiz kalmayacağız. Bu proje ile onların isimlerini doğada yaşatacağız. Her fidan onların sesi, her dal onların umudu olacak.” Başkan Uzun, fidanların sadece süs ağaçlarıyla sınırlı kalmayacağını, ilerleyen dönemlerde meyve ağaçlarıyla da çeşitleneceğini belirterek, bu ormanın bir “yaşam alanı ve toplumsal hafıza” niteliği taşıyacağını dile getirdi: “İstiyoruz ki bu ormana gelen çocuklar, annelerinin adını taşıyan bir ağaçtan meyve toplasın. Kadınların isimleri yalnızca mezar taşlarında değil, dallarda da yaşasın.” 8 Mart’tan 25 Kasım’a: Sürekliliği olan bir mücadele Etkinlikte, 8 Mart’ın ardından her yıl 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ve 5 Aralık Kadın Hakları Günü gibi önemli tarihlerde de fidan dikimlerinin sürdürüleceği belirtildi. 2025 yılına kadar toplamda 8.422 fidanın toprakla buluşması hedefleniyor. Üç Ayaklı Mücadele: Toplum, Medya, Hukuk Merih Uzun konuşmasında, kadın cinayetlerinin yalnızca bireysel değil, yapısal bir sorun olduğuna dikkat çekerek, çözüm için üç temel ayağa vurgu yaptı: Toplumsal farkındalık ve eğitim: Kadına yönelik şiddetin insan hakları ihlali olduğunun anlatılması, eğitimler ve seminerlerle bilincin artırılması. Medya sorumluluğu: Şiddeti meşrulaştırmayan, aksine sorunun kökenine inen yapıcı bir yayın dili geliştirilmesi. Yasal düzenlemeler ve devletin rolü: Caydırıcı yasaların çıkarılması, hızlı ve etkin yargı süreçlerinin işletilmesi, destek mekanizmalarının güçlendirilmesi. “Kadın güçlenirse toplum güçlenir. Toplum güçlenirse ülke güçlenir. Bu fidanlar, sadece birer ağaç değil; yaşam hakkı için yakılan birer mumdur.” Etkinlik, katılımcıların fidanları toprakla buluşturması ve isim künyelerinin asılmasıyla son buldu. Mimoza Kadınları Derneği, bu projenin diğer belediyelerle ve kurumlarla da yaygınlaştırılması için çalışmalara devam edeceğini duyurdu.

Başkanın Mesajı

Sevgili Mimoza Kadınları ve Kıymetli Destekçilerimiz,

Mimoza Kadınları Derneği olarak, 20 Mayıs 2021’de Ankara’da çıktığımız bu yolda; kadınlarımızın haklarının korunması, güçlendirilmesi ve eşit temsil hakkının sağlanması için çalışıyoruz. Derneğimizin adı gibi, görünüşte narin ama kökleri güçlü ve direngen bir topluluk olarak, her alanda kadınların sesini duyurmak ve toplumda hak ettiği yeri almasına katkı sunmak için varız.

Tüzüğümüzde belirttiğimiz ilkelerimiz doğrultusunda, herkese eşit mesafede durarak, hiçbir siyasi ideolojinin arka bahçesi olmadan, sadece kadınlarımızın onurlu mücadelesine odaklanıyoruz. Kararlarımızı uzlaşmayla alıyor, gönüllülük ve dayanışma ruhuyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Devamı